19 Ağustos 2016 Cuma

Cafe Society ve 2016 Mutsuzluğu

-İnat ettim, Kristen Stewart'dan adam gibi performans çıkarmam lazım.

Cafe Society bir süredir merak etmeyi bıraktığım Woody Allen filmleri serisinin son halkasıydı. Ama bir şekilde kötü bir günü biraz neşelendirmek umudu ile sinemada izlemiş bulundum. Pişman mıyım? Zerre hayır. Ama bir yandan önemsemekte zorlanıyorum. New York aşığı bir adamın, 1930'larda geçen bir çeşit Amerikan "Aşk-ı Memnu" hikayesi çekmesinde şaşılacak bir şey yok. Kristen Stewart oyunculuk yapabilmek için kendini fazlası ile zorlamış ve kendisine göre iyi ama onun tierinde bir oyuncu için kötü bir performans göstermiş. Bunun haricinde film su gibi akıp gidiyor. Filmden sonra arkadaşlarla filmografisine tekrar göz atınca, en çok filmini izlediğim yönetmenin Allen olabileceğini fark ettim. Blue Jasmine bence şahane bir filmdi, son 10 yılda çektiği en iyi filmdi belki de. Midnight In Paris ve Match Point de oldukça iyi filmlerdir. Vicky Cristina Barselona fanatiği olmadığımdan onu biraz dışarıda tutuyorum. Allen 80 yaşına gelmiş olmasının da etkisi ile yaratma dürtüsü hariç pek çok şeyini kaybetti. Love and Death'in komedisi, Manhattan'ın atmosferi ya da Hannah and Her Sisters'ın şiirselliği gibi şeyler yok. O tutku çoktan uçup gitmiş, geriye ilginç hikayeler anlatmayı seven bir amca kalmış sanki. Bunu da defalarca kez yaptığı için artık otomatik bir şekilde zaten ortalama üstü filmler çekebiliyor. O beyin bir şekilde demansiyel sürece girmiyor. Beni en çok şaşırtan şey de bu. David Bowie ve Prince'in ölümü 2016'yı oldukça lanetli bir hale getirmişti. Bir gün Woody'yi kaybedersek, bu kadarını kaldırabilir miyim emin değilim.

2016 demişken, bilmiyorum bu kadar kötü bir yıl daha görecek miyim? Büyük konuşmamak lazım, beterin beteri oluyor ve her yıl bir diğerinden daha kötü gidiyor sanki. Mutsuzluk dozum gittikçe artıyor, gelecek belirsizleşiyor. Yakında tatile çıkacağım ve belki daha neşeli yazılarla geri dönerim. Hayatımın en yorgun ve bitkin dönemlerinden birini geçiriyorum. Öldürmeyen şey güçlendirir derler, ama düşününce bu benim için doğru olduğu kadar, bana eziyet eden güçler için de geçerli görünüyor. Tekrar olumlu ihtimallerin de aklıma geleceği günleri şimdiden özledim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder